SüperTeklif'e üye ol, sen de kazan!
     Ana Sayfa
     İletişim
     Anketler
     Okey Salonu
     Online Oyun
     Aşıklar İçin
     ÖzelÜyelerimiz
     YaNLiZCHaT
     YanlizForum
     Yanlizfm Haberler
     Yanlizfm Gazete
     YanlizFm Uydu
     Dj TaTLi
     Linklerimiz
     TopLİstemiz
     27$ Kazandınız
     Bizi Sitenize Ekleyin
     Ziyaretçi defteri



MySpace Codes



Hosgeldiniz - Yanlizfm Haberler


Size En İyi Hizmieti Vermeye Çalışıyoruz
TERÖRDEKİ 24 YIL MASAYA YATIRILDI
Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Bakanlar Kurulu Toplantısında PKK'nın İlk Silahlı Eyleme Başladığı 1984 Yılından Bu Yana Geçen Sürede Alınan Tüm Önlemlerin Masaya Yatır& tarih 27.10.2008, 21:40 (UTC)
 Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısında PKK'nın ilk silahlı eyleme başladığı 1984 yılından bu yana geçen sürede alınan tüm önlemlerin masaya yatırıldığını açıkladı.
Çiçek, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ve diğer askeri yetkililerin katılarak brifing verdiği Bakanlar Kurulu toplantısının ardından kurulun gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu. Çiçek, Genelkurmay tarafından verilen brifingin Anayasa'nın 117. maddesine göre yapılmış bir bilgilendirme toplantısı olduğunu söyledi. Çiçek, "Maalesef terör, Türkiye'nin en önemli gündem maddesini oluşturmaya devam ediyor. Hep ifade etmeye çalıştığımız gibi terör Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir sorunudur, aynı zamanda bölgenin ve dünyanın da bir sorunudur. O nedenledir ki terörle mücadelede bugüne kadar alınmış olan tedbirlerin gözden geçirilmesi, ilave tedbirler varsa bunların alınması, yapılacak işlerin bir kez daha değerlendirilmesi açısından, bugün gerçekten son derece yararlı, yapıcı samimi bir toplantı gerçekleştirilmiştir" diye konuştu.


Çiçek, bölücü terör örgütünün eylem koyduğu 1984'ten bugüne kadar geçen sürede alınan tedbirlerin, otaya çıkan sonuçların ve gelinen noktanın çeşitli yönleriyle değerlendirildiğini ifade ederek, brifingin ardından soru-cevap şeklinde toplantıya devam edildiğini söyledi.

-SON BİR AYDA 6 TERÖR TOPLANTISI

Çiçek, toplantının içeriğine dair sorulan sorular üzerine, son 1 ay içinde konuyla ilgili olarak 6 toplantının yapıldığını ve alınması gereken tüm tedbirlerin bu toplantılarda en ayrıntılı bir şekilde konuşulduğunu söyledi. "Tabiatıyla bunun başında terörle mücadelede yeni bir anlayışla konunun ele alınabilmesi bakamından bir yapısal bir düzenlemeye gidilmesi gerekmektedir" diyen Çiçek, İçişleri Bakanlığı bünyesindeki çalışmaların devam ettiğini ve kısa süre içinde de bitirileceğini umut ettiklerini söyledi. Çiçek, tedbirlerin bir kısmının kamuoyuna açıklandığını belirterek, "Kabul etmek gerekir ki terörle mücadelede bir kısım tedbirlerin zaten kamuoyuna açıklanması, bizatihi sonuç vermesini engeller. Yanlış anlamalara sebebiyet verir. Onun için onları çok fazla açıklama imkanımız yok. Ama belli ki bundan sonra farklı bir anlayışla terörle mücadele ama kararlılıkla sürdürülecektir" diye konuştu.


-TSK'YA YENİ DİREKTİFE GEREK YOK-

Hükümet Sözcüsü Çiçek, TBMM'de süresi uzatılan tezkere kapsamında TSK'ya yeni bir sınır ötesi operasyon için direktif verilip verilmeyeceğinin sorulması üzerine, "Tezkereyle ilgili direktif vermeye gerek yok zaten daha önce verilen direktif çerçevesinde TSK bu mücadeleyi sürdürüyor, bu yetkiyi kullanıyor. Verilen direktif çerçevesinde makul süre önce Başbakanlığa haber veriyorlar. Bu çerçevede işler sürdürülüyor. Bunun için yeni bir direktif vermeye gerek yok" diye konuştu.

Toplantıda, belli bir siyasi partinin gündeme gelip gelmediği sorusunu da Çiçek, "Ne söylediğimiz bellidir. Muhatabı kimse, herkes kendisini bu cevabın içerisinde bulur. Ancak bu tür toplantılarda şahıslandırmak çok doğru şeyler değil. Siz yazacaksınız neyi nasıl anlıyorsanız kendiniz yazarsınız" diye yanıtladı.

Çiçek, terörle mücadele kapsamında Irak'la yapılan görüşmelerin tatmin edici olup olmadığı sorusu üzerine de sürecin esas itibariyle yeni başladığını belirtti ve şöyle devam etti:

"Ümit ediyoruz olumlu netice verir. Bunu hep beraber göreceğiz. Ancak şu ana kadar olan gelişmeler belli ölçüde ümit vardır. Ama bu işin daha ileri noktası nedir ne değildir bunu sabırla beklememiz lazım. Biz tavrımızı, niyetimizi, yapmak istediğimizi çok açık bir şekilde ortaya koyduk."

-"TSK OPERASYONLARDA TEK SİVİLİN BURNU KANAMADI"

Çiçek TSK'nın sınır ötesi operasyonlara sivil halka hiçbir zarar vermediğine işaret ederek, "Dünyada bu tip operasyonları yapan ve sivil halka zarar vermeyen hiçbir ordu yoktur. Bunun tek istisnası TSK'dır. 1 seneden beri 30'un üzerinde operasyon yapılmış olmasına rağmen bir tek sivilin burnu kanamamıştır. Bu da Türkiye'nin bu konuda ne kadar dikkatli, ne kadar hassas hareket ettiğini ve verdiği sözlerin arkasında, ne kadar kararlılıkla durduğunun göstergesidir. Zannediyorum muhataplarımız da Türkiye'nin bu hassasiyetini anlamıştır. Ümit ederiz somut adımları en kısa sürede atarlar" diye konuştu.

Toplantıda, Aktütün Karakolu'na yapılan saldırının ardından yapılan spekülasyonların da gündeme geldiğini söyleyen Hükümet Sözcüsü Çiçek, konuyla ilgili olarak Genelkurmay'dan yetkililerin Bakanlar Kurulu'na bilgi verdiğini açıkladı.

Son günlerde Doğu ve Güneydoğu'da meydana gelen gösterilere de değinen Çiçek, "Bunların neden gündeme geldiğini biz de biliyoruz, siz de biliyorsunuz, kamuoyu da biliyor. Herkesin bildiği bir konuda ilave bir yoruma gerek yok. Onun için ayrıca konuyu olduğundan çok daha fazla üzerinde durmanın anlamı yok" dedi. (ANKA)

 

ERGENEKON HABERLERİ
Dj Tatli tarih 27.10.2008, 21:38 (UTC)
 İddianamenin 42 Sayfası Okundu



'Ergenekon'davasının Bugünkü Duruşmasında Okunmasına Başlanan 2 Bin 455 Sayfalık İddianamenin 3 Saatte 42 Sayfası Okundu.



''Ergenekon''davasının bugünkü duruşmasında okunmasına başlanan 2 bin 455 sayfalık iddianamenin 3 saatte 42 sayfası okundu.
Davanın, Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi'ndeki duruşma salonunda gerçekleştirilen öğleden sonraki oturumunda Cumhuriyet Savcıları Mehmet Ali Pekgüzel ile Nihat Taşkın dönüşümlü olarak iddianameyi okumayı sürdürdü.

İddianamenin, sanıkların isim ve kimlik bilgileri gibi konuların yer aldığı ilk sayfaları okumayan savcılar, iddianameyi okumaya 31. sayfadan başladı. Savcılar, 3 saatte 73. sayfaya kadar geldi. İlk 30 sayfanın okunmadığı göz önüne alınırsa, savcılar bugün iddianameden toplam 42 sayfa okumuş oldu.


Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, saat 17.00 itibariyle iddianamenin okunmasına ara verildiğini belirterek, sanık ve avukatlarına taleplerini sordu.

Tutuklu sanık Bekir Öztürk iddianamenin okunması sürecinde duruşmaya gelmek istemediğini bildirdi.

Tutuksuz sanık Fuat Ermiş ise Ankara'dan gelip İstanbul'da ev tuttuğunu, ancak iddianamenin okunmasının uzun süreceğini ifade ederek, bu süreçte duruşmaya gelmek istemediğini anlattı.

Tutuksuz sanık Semih Tufan Gülaltay da başka bir suçtan halen Tekirdağ F Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunduğunu hatırlatarak, duruşmaya geliş-gidişlerinin sıkıntı oluşturması yüzünden bir an önce Silivri Ceza İnfaz Kurumu'na nakledilmesini istedi.

Tutuklu sanık Doğu Perinçek ve diğer bazı sanıkların avukatı Hasan Basri Özbey de iddianameden 3 saatte yaklaşık 40 sayfanın okunduğunu söyleyerek, buna göre iddianamenin 20-25 iş gününde okunacağının anlaşıldığını dile getirdi.

İddianamenin okunmasını isteyen bir avukatın da dinlemeden duruşma salonundan ayrıldığını dile getiren Özbey, iddianamede çok sayıda tekrar olduğunu söyleyerek, bir an önce esasa geçilmesini istediklerini anlattı.

Bunun üzerine Başkan Şengün, ''Mahkeme de aynısını istiyor'' dedi.

Avukat Özbey'in, iddianamenin tekrarlar kaldırılıp özetlenip kısaltılarak 200-300 sayfaya indirilmesinin mümkün olduğunu savunması üzerine Başkan Şengün, savcılara 'Mümkün mü?'' diye sordu.

Savcı Mehmet Ali Pekgüzel de bu kadar olmasa da iddianamenin kısaltılabileceğini kaydetti.

Tutuklu sanık emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün avukatı Ülkü Ilıca da iddianamenin okunması sürecinde müvekkilinin cezaevinden duruşma salonuna getirilmemesini talep etti.

Başkan Köksal Şengün, bunun üzerine ''İddianameyi kime okuyacağız?'' dedi.

Eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Yalçın Alemdaroğlu, bu sırada söz alarak yarın saat 12.00'den itibaren Cumhuriyet Bayramı nedeniyle resmi tatil olduğunu hatırlatarak, saat 10.00'dan 12.00'ye kadar bu kadar kişinin burada bulundurulup bulundurulmayacağını sordu.

Başkan Şengün de ''Tatil zamanında yargılama yapılmaz'' dedi.

Hayrettin Ertekin'in avukatı Taner Uzun da müvekkilinin şeker ve kalp rahatsızlığı bulunduğunu ifade ederek, tahliyesini istedi.

Ertekin'in başka bir avukatı ise müvekkilinin tansiyonunun aşırı yüksek olduğunu, bir cankurtaranda müdahale yapıldıktan sonra yerine oturduğunu söyleyerek, sağlığı da dikkate alınarak müvekkilinin tahliyesini talep etti.

Tutuklu sanık Kemal Kerinçsiz'in avukatı Tolga Akalın ise tutuklamanın bir tedbir olduğunu vurgulayarak, başta müvekkili olmak üzere aynı koşullarda ve aynı isnatlarla yargılanan sanıkların ivedilikle tahliyesini istedi.

Sanık avukatlarından Özbey Demirel de savcılığının suçlamalara ilişkin olarak 200 sayfayı geçmeyecek şekilde iddianameyi kısaltabileceğini savundu.

Görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, tutuklu sanıkların üzerlerine atılı suçlamanın niteliği ve halen sorgularının yapılmamış olması dikkate alınarak, tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini gerektiğini belirtti.

Savcı Pekgüzel, tutuksuz sanıkların duruşmalardan vareste tutulması yönündeki taleplerin de reddedilmesini istedi.

Mahkeme Heyeti Başkanı Şengün, duruşmaya verilen aranın ardından iddianamenin kaldığı yerden okunmasının devamına, başka suçtan tutuklu sanık Semih Tufan Gülaltay'ın Silivri Ceza İnfaz Kurumu'na naklinin sağlanmasına karar verildiğini bildirdi

Tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamına hükmedildiğini belirten Şengün, duruşmayı yarın saat 09.00'a erteledi.

Başkan Şengün, diğer talepler konusunda daha sonra karar verileceğini bildirdi.

 

Meslek Lisesi Mezunlarına Müjde
YÖK tarih 27.10.2008, 21:34 (UTC)
 Üniversite kapısından dönen lise mezunlarına müjde. Artık her lise mezunu üniversiteli olacak.

Müjde bizzat yüksek öğretimin başındaki isimden geldi. YÖK Başkanı bugün meslek liselileri de sevindirdi. Ve katsayı adaletsizliğinin kalkacağını açıkladı.

CUMHURBAŞKANI ABDULLAH GÜL:

Yüksek öğretimle ilgili bir radikal öneri de Cumhurbaşkanı’ndan geldi. Cumhurbaşkanı Gül, "Rektör seçiminde yetkilerimi devretmeye hazırım" dedi.

Dünya üniversiteleri bilimde çığır açıyor. Türkiye'de ise yüksek öğretim kısır rektör seçimi tartışmalarının gölgesinde kalıyor.

Eğitim sistemimizdeki bu soruna Abdullah Gül'den bugün radikal bir çözüm önerisi geldi. Cumhurbaşkanı Gül, "Rektörleri belirleme yetkimi devretmeye hazırım" dedi.

Rektör seçimi tartışmalarının üniversitelerde derin yaralar açtığını düşünen tek isim Cumhurbaşkanı değil. YÖK Başkanı da bu konuda Cumhurbaşkanı Gül'le benzer düşüncelere sahip.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, yürüttükleri çalışmalardan söz ederken, "en önemli konunun, mesleki ve teknik eğitimi seçenlerin seviyenlerini yükseltmek ve önlerindeki engelleri kaldırmak olduğunu" vurgulayarak, "Bu amaçla, meslek liselerinden başlamak doğru olacaktır ve bu liselere sınavla öğrenci alınması için Milli Eğitim Bakanlığı ile görüşmelerimiz devam etmektedir" dedi.

Meslek liselilere uygulanan katsayı uygulamasının, "onların gelişimini önlemeyecek hale getirileceğini" ve "dikey geçiş imkanlarının olabildiğince artırılacağını" bildiren Özcan, "Halen, üzerinde çalıştığımız ÖSS sistemi ile üniversiteye giriş daha çağdaş bir hale gelecek ve sorunlar kendiliğinden çözülecektir." dedi.

Yusuf Ziya Özcan, TÜSİAD tarafından Avrupa Üniversiteler Birliği Kurumsal Değerlendirme Programı'na hazırlatılan "Türkiye'de Yüksek Öğretim: Eğilimler, Tartışmalar ve Fırsatlar" başlıklı raporunun sunumu amacıyla Sheraton Oteli'nde düzenlenen toplantıda konuştu.

Yükseköğretim sistemine ilişkin bilgi vererek, yürüttükleri çalışmaları anlatan Özcan, diğer ülkelerin eğitime ilişkin sorunlarından farklı olarak Türkiye'deki en önemli sorunun, üniversite öğretimi talep eden ortalama 1,5 milyon mezununa üniversitelerde yer bulmak olduğunu belirtti.

Bu problemi çözebilmek için farklı yaklaşımlar uyguladıklarını söyleyen Özcan, kontenjanlardaki artışı ve taban puanların düşürülmesini örnek gösterdi.

Özcan, ayrıca vakıf üniversitelerini desteklediklerini, yaratacakları kapasite artışının yükseköğretim sistemi için yararlı olacağını düşündüklerini vurgulayarak, "Yeni açılan üniversite kontenjanları, ikinci öğretimdeki genişlemeler, Açık Öğretim'in bütün bölümlerinin herkese açık hale gelmesi ve yeni uzaktan öğretim programları sayesinde önümüzdeki yıllarda bütün lise mezunu öğrencilerimize üniversite imkanı sağlanacaktır" diye konuştu.

Yüksek öğretim sisteminin, ikinci öncelikli sorununun, öğretim üyesini ihtiyacını karşılamak olduğuna işaret eden Özcan, yürütülen çalışmaları anlattı ve sonuçların gelecek yıllarda alınacağını söyledi.

 

<-Geri

 1 

Devam->

 

Sohbet Girişi 
Yanlızca Üyelrimiz İçindir
Üye Ol


Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol